BELEDİYE BAŞKANLARINDA ‘BEN YAPTIM OLDU’ DEVRİ BİTTİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gezi parkı olaylarından sonra yeni alacağı otobüslerin rengi ne olsun diye belediyenin sitesinde bir çalışma başlattı. O oylama sonucunda çoğunluğun istediği renk ne ise o doğrultuda çalışmasını sonuçlandırdı. ‘Şehrin yeni otobüse ihtiyacı var mı?’ diye sormadı. ‘Ben ihtiyacı belirledim sizde gönül hoşluğunuz hangi renkte ise onu belirleyin’ dedi. Elbette memnun olmayan bir kesim vardı ama neticede insanların hoşnutluğunu kazandı. Şehir halkına değer verdiğini hissettirdi.

Özhaseki katıldığı bir TV programında yaptığı bir projeyi anlatırken o projenin ne zaman başlayacağını, hangi aşamasında nerelerin biteceğini ve projenin biteceği tarihi vatandaşa sunduğunu bunun neticesinde de net sonuçlar aldığını ifade etmiş, bu tavırdan vatandaşın duyduğu memnuniyeti dile getirmişti. Geçenlerde Gaziantep ziyaretimizde yapılan bir projenin hemen yanıbaşında kocaman dijital bir tabela ile karşılaştık. Tabelada çalışmanın bitmesine 14 gün kaldı diye yanıp sönen bir yazı vardı. Ne güzel yapmışlardı. Bu üç örnekte de  insanlara verilen değer sergilenmişti. Burada kimseye taş attığımız yok. Onlar iyi yapıyor da bizimkiler kötü yapıyor demek haksızlık olur. Kahramanmaraş Büyükşehir olduktan sonra belkide 20-30 yılda almadığı hizmeti aldı. Her seçilmiş (AMA TALİP OLMUŞTA SEÇİLMİŞ) elinden gelen gayreti göstermiştir. Meşakkatli bir dönemden geçtik. Hala kendi binasına taşınamamış belediyelerimiz var. Yeni bir yapı oluştu, hizmet alanları genişledi, beldeler bitti, ilçelerin sınırları genişledi, özel idare bitti, hizmet alanları büyükşehire devredildi. Yetkiler arttı, çekişmeler güçlendi. Birde üstüne 15 Temmuz’u yaşadık. Üst üste gelen seçimler, özelliklede 24 Haziran da yapılan seçimle sistem değişikliği ile karşılaştık. Bunların yanında hiç aksamaya uğratmadan yapılmaya çalışılan şehirdeki planlamalar ve hizmetler oldu. Yapılan açıklamalarda; milyon metrekare yapılan parke çalışmalarından, asfaltlama çalışmalarından, su ve kanalizasyonda yeni döşenen borulardan, köylere çekilen hatlardan, büyük devasal rekreasyon alanlarından bahsedildi. Aslında 4 yıl gibi bir sürede  çokta bir şey yapılmamış gibi gözükse de çok şey yapıldığı net ortada ve bu yapılanlar ülkenin her türlü saldırıya maruz kaldığı bir dönemde gerçekleşti.

Şu bir gerçek ki Belediye başkanı kim olursa olsun ve hangi belediye başkanı olursa olsun yaptığı iş ne olursa olsun mutlaka eleştirilecek. Önemli olan eleştiriyi kabullenir bir yapıda olması diye düşünüyorum. Eğer eleştiri kişinin şahsına değil de yapılan iş içinse mutlaka dikkate alınmalı. ‘Ben yaptım oldu’ mantığında olmamalı. Amaç şehrin geleceğini planlamak ve bu planlamayı yaparken öncelikleri belirlemek olmalı değil mi? Hedefin bir tarafında vatandaş memnuniyeti yok mu? Bu yapılan hizmetler kim için?  O şehirde yaşayan insanlar için değil mi? Hal böyle iken eleştiriye neden kapalı olunsun ki. Bu planlamalar yapılırken gerekliliği uygun bir lisan ile anlatılsa ve proje başlandıktan sonra 10 sefer değişmese daha iyi olmaz mı?  Ya da bir bölgede yapılacak ve en çok o bölgenin insanını etkileyecek olan projede o insanların istekleri doğrultusunda yapılsa daha iyi olmaz mı?  Bizim ‘ben yaptım oldu’ mantığından çıkmamız lazım. En doğruyu ben düşünürüm, benim ekibim en doğru mantığından çıkmamız lazım. Örnek mi; Kültürpark, bir söyleme göre 10 milyon bir söyleme göre 16 milyon bedel harcanarak yapılmış bir yapı. Yapıldığı dönemin şartlarına bakıldığında belkide gerekliliğine inanılmıştı neticede sayın poyraz görüldüğü kadarıyla inançlı. Bu parayı çöpe atacak bir başkan değildi. Peki bugün zoraki bir şeye benzetme zaten yapılmış o zaman en işler hale getirelim çalışması olmasa ne işe yarar? Yada bugün aklıbaşında hangi belediye başkanı böyle bir yapı yapar.   Bu ülkenin seçilmiş ilk BAŞKANI Sayın Recep Tayyip ERDOGAN'ın söylemleri doğrultusunda şekil alan, beklenti içerisine giren bir vatandaş profili var şehrimizde. Bu durum çok doğal zaten. insanlar seçimlerde belediye başkanı adayına değil partiye oy veriyor ama şahsa oy verme arzusunu hiç bir zaman kayıp etmiyor. Bunun örneği ise net ortada URFA ve SAYIN FAKIBABA.

Elbette bu işin karşılıklı olması lazım. Bizim insanımızın da bireyselden çıkıp toplumsala bağlaması gerekir ama halk lidere göre şekil alır. Tamda yerel seçim arifesinde yeni adayların sahaya çıkmasına çeyrek kala, mevcut başkanların halkın arasına karışarak memnuniyetin artması için çalışma sürecinde iken gönlüne girilmesi gereken vatandaş mı, Partimi olduğuna karar verme ve o doğrultuda çalışma zamanı. Bu şehir her zaman isminin özelliğini taşıyan kahramanını arıyor. Umut ederim ki tez zamanda kavuşur. Genel seçimlerde çıkan oy oranları şehirlerdeki memnuniyeti değil sayın Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN' A olan memnuniyeti gösteriyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum