BM'de reform talepleri artıyor

72. BM Genel Kurulu'nda, Birleşmiş Milletlerde reform yapılmasına yönelik talepler ön plana çıktı. Bazı liderler BMGK'nin yapısında değişiklik isterken, bazıları ise yönetim ve bütçe konusunda değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Yayınlanma:
Güncelleme: 23 Eylül 2017 14:12
BM'de reform talepleri artıyor

Uluslararası  toplumu bir araya getiren en büyük platform olan 193 üyeli Birleşmiş Milletlerin  (BM) yapısında reform yapılması talepleri giderek artıyor. BM Genel Kurulu genel görüşmelerinin 72. dönem oturumlarına katılan  dünya liderleri, 1945'te kurulan BM'nin günün şartlarına cevap veremediğini  belirterek reform taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Liderlerin ortak talebi BM'de reform yapılması olurken, bazı liderler  yapısal değişim bazıları yönetimsel bazıları ise iki konuda da kısmi değişimler  istiyor.

BM'nin barış ve güvenliğe ilişkin temel karar alma organı olan  Güvenlik Konseyi'nde 5'i daimi 15 üye mevcut. Daimi üyeler ABD, Rusya, Çin,  Fransa ve İngiltere'nin, karar tasarılarını tek başlarına veto etme yetkisi  bulunuyor. Başta Almanya, Japonya, Hindistan, Brezilya (G4) gibi ülkeler  tarafından onlarca yıldır dillendirilen reform çağrıları, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin tarafından göz ardı  ediliyor.

Almanya ve Japonya, 5 milyar doları aşan yıllık BM bütçesine en fazla  katkı veren ilk 5 ülke arasında olduklarını belirterek BMGK'de daimi üyelik  istiyor. BM'nin yıllık bütçesine yüzde 22 ile en büyük katkıyı ABD sağlıyor.  ABD'yi sırasıyla Japonya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere, Brezilya, İtalya,  Rusya ve Kanada izliyor.

Afrika grubu da BM'nin gündemindeki birçok konunun kıtayı  ilgilendirdiğini ve yeterince temsil edilmediğini savunarak Afrika'ya 2 daimi  üyelik verilmesini talep ediyor.

İngiltere ve Fransa tarafından gündeme getirilen bir başka öneride ise  kitle katliamı ve kimyasal silah kullanımı gibi olaylara ilişkin alınan BMGK  kararlarında veto yetkisinin devre dışı kalması isteniyor.

Özellikle Beşşar Esed'in cezalandırılmasını isteyen tasarıları  Rusya'nın veto etmesinin ardından gündeme gelen talepler de karşılık bulmadı.

"Dünya beşten büyüktür"

Son yıllarda katıldığı tüm BM görüşmelerinde reform taleplerini  dillendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yılki konuşmasında da reform  konusuna önemli yer ayırdı.

Özellikle sembol haline gelen "Dünya 5'ten büyüktür." sözüyle BM  Güvenlik Konseyi'nde değişim isteyen Erdoğan, "Mevcut yapısıyla insanlığın  hayrına somut adım atma kapasitesi kalmamış olan bu çarpık sistemin devamında  ısrar etmek, kimsenin faydasına değildir." ifadelerini kullandı.

Dünyanın artık beş ülke ile idare edilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan,  "Artık 2. Dünya Savaşı sonrası dünya yok, dünya çok değişti. Öyleyse sadece 5  daimi üyeyle idare edilen bir dünya değil, tüm dünya ülkelerinin görev aldığı,  dünya ülkeleriyle idare edilen bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin  insanlığın vicdanı olacağına inanıyoruz." dedi.

Güvenlik Konseyinin demokratik, şeffaf, adil ve etkin yapıya  kavuşmasını istediklerini dile getiren Erdoğan, Konseyin, tamamı aynı hak ve  yetkilere sahip, her yıl 10'u yenilenmek suretiyle hepsi 2 yıl görev yapan 20  üyeden oluşan bir yapıya kavuşturulması teklifinde bulunduklarını söyledi.

Erdoğan'ın önerisinde daimi üyelik ve veto yetkisi bulunmuyor.

Trump'tan "bütçede adalet" çağrısı

Seçilmeden önce BM'yi diplomatların "hoşça vakit geçirdiği  yer" olmakla eleştiren Başkan Donald Trump da ilk kez katıldığı BM Genel  Kurulu'nda reform çağrısı yaptı.

Bunun için pazartesi günü ABD'nin ev sahipliğinde BM'de toplantı  düzenleyen Trump, kuruluşun yönetim ve bütçe konularında reform yapması  gerektiğini dile getirdi.

Trump, "BM, bürokrasi ve kötü yönetim nedeniyle potansiyelini ortaya  koyamadı. 2000 yılından bu yana BM'nin normal bütçesi yüzde 140, personel sayısı  ise iki katından fazla artmasına rağmen bu yatırımla orantılı neticeler  göremiyoruz." diye konuştu.

BM'nin bürokrasi yerine insanlara odaklanması gerektiğine dikkati  çeken Trump, "BM'nin insanların tekrar güvenini kazanmasını istiyoruz. Bunun için  BM bütün yönetim birimlerini hesap verebilir hale getirmeli, süreç yerine  sonuçlara odaklanmalı. BM'de hiçbir üye ülke tek başına orantısız külfet  omuzlamamalı. Bu finansal olarak da askeri olarak da orantısız olmamalı."  değerlendirmesinde bulundu.

ABD tarafından hazırlanan ve 10 maddeden oluşan reform önerisinin,  toplantıda imzaya açıldığı ve 128 ülkeden destek geldiği bildirildi. Ancak Fransa, Çin ve Rusya gibi daimi üyelerin henüz belgeyi  imzalamamış olmaları, Trump'ın önerilerinin hayata geçmesinin zor olduğunu  gösteriyor.

"Bürokrasi uykularımı kaçırıyor"

BM Genel Sekreterliğine bu yıl başında getirilen Antonio Guterres,  seçim kampanyasında da söz verdiği üzere reform çalışmalarına başladı. Ancak  Guterres'in reform anlayışı da kurumun yapısından çok verimlilik, şeffaflık,  hesap verebilirlik, yönetimde cinsiyet dengesi, bütçe, cinsel istismarın  önlenmesi ve iyi yönetişim konularına odaklanmış durumda.

Özellikle bürokrasiden yakınan Guterres, "21. yüzyılda BM daha fazla  insanlara, daha az süreçlere odaklanmalı. Daha az bürokrasi, daha fazla sonuç."  dedi.

Bürokrasi yüzünden geceleri uyuyamadığını da vurgulayan Guterres,  "Parçalanmış yapı, Bizans prosedürleri ve sonsuz bürokrasi uykularımı kaçırıyor."  diye konuştu.

"21. yüzyılın sorunlarına yanıt versin"

İngiltere Başbakanı Theresa May de BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının  önemli bir bölümünü reforma ayırarak, "BM'nin ve uluslararası sistemin reforme  edilmesi gerekiyor ki bize 21. yüzyılın meydan okumalarına yanıt vermekteki  değerlerini kanıtlayabilsinler." değerlendirmesinde bulundu.

"BM'nin tarihi boyunca asıl hedefleri ile bunlara ulaşmadaki etkinliği  arasında kapatılamaz görünen bir uçurum olageldi." ifadesini kullanan May,  "BM'nin ve BM kurumlarının yetersizlikleri, üyeleri ve bağışçıları olarak  devletlerin güvenini kaybetme tehlikesini doğuruyor." diye konuştu.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, BM konuşmasında,  BM'nin çatışmalar, kıtlık, zorla yerinden etme, terörizm ve nükleer gerilime  dönüş gibi sorunları ele almada en iyi araç olduğunu fakat yapıda bazı  değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.

BM'nin daha enerjik, tüm eylemlerinde netlik ve belirli bir amaçla  hareket edebilecek daha az bürokratik bir organizasyon olmasını beklediklerine  işaret eden Tusk, "Bu nedenle AB, şu anda masada olan BM'de reform yapılmasına  ilişkin görüşleri asgari gereklilik olarak görüyor. İhtiyacımız olan daha az  değil, daha çok azim." ifadesini kullandı.

Japonya daimi üyelik istiyor

Japonya Başbakanı Şinzo Abe de BM'deki konuşmasında, tüm dünyanın  BM'ye yönelik yüksek beklentileri olduğunu vurguladı.

"BM Güvenlik Konseyi zamanın gereklerine göre derhal reforme  edilmeli." diyen Abe, "Japonya bu reformun gerçekleştirilmesi için dostlarıyla  çalışacaktır. Japonya'nın BMGK daimi üyesi olarak dünya barışına aktif katkı  sağlama konusundaki kararlılığını vurgulamak istiyorum." dedi.

İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, BM konuşmasında, BMGK'nin yapısında  değişiklik yapılmasının İtalya'nın öncelikleri arasında olduğunu belirterek,  BM'de birçok şeyin değişmesine karşın BMGK'nin aynı kaldığını ifade etti. Gentiloni, "BMGK'yi daha demokratik, etkili ve temsiliyetçi yapacak  reforma ihtiyaç var." dedi.

Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma da "BM Güvenlik Konseyi felç  durumda ve sorumluluklarını yerine getiremiyor." değerlendirmelerinde bulunarak,  BMGK'de reform yapılamamasının BM'nin meşruiyetine geri dönüşümü olmayacak zarar vereceğini söyledi.

KAYNAK:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.