Hüseyin Yılmaz

Hüseyin Yılmaz

EN İLMİ, EN ULVİ GAYE

Dünya üzerinde dinler vardır,dinsizlik vardır. Dinsizlik de bir çeşit negatif inanç sayılır. Dine ilgisizgörünen diğer inanların da, inanç kategorisine girebilecek, felsefeleri,kanaatleri, yorumları, zanları, korkuları, duyguları, davranışları mevcuttur.Demek ki inanma fenomeni, duyan düşünen bir canlı olarak insanoğlunda şu veyabu şekilde mutlaka görülür. Çünkü inanmak akli kalbi ve ruhi bir ihtiyaçtır.

İnsanlar çağımızda da buihtiyacı çeşitli geleneksel dinler, mezhepler veya modern felsefi görüşlerletatmine idare ve idameye çalışıyor. İlim adamı gözüyle bunları incelediğimizde,çoğunun ilim ve mantığa aykırı, yanlış ve iptidai olduğunu hayretle müşahedeediyorsunuz: Peygamberler tanrılaştırılıp, kahramanlar putlaştırılıyor, insana,öküze, ateşe, aya, güneşe, yıldıza, dağa, taşa, şeytana hatta tenasül aletinegerçekten tapılıyor, mantık dışı prensiplere bağlanılıyor.

Sorumlular, bu çeşitliliğinkarşısında yılmış, inançlardan hangisinin gerçek ve doğru olduğu hakkındabeynelmilel ve evrensel bir çalışma yapamama tembelliğini tercih etmiş; dahadoğrusu halihazır menfaatlerin ve kurtulmuş düzenlerin zedelenmemesi içinmüşterek ve rahat bir tutum uygun görülmüş, batıllar arasında bir uzlaşma veanlaşma sağlanmış. Kimse problemin üstüne gitmiyor. Devletlerin, yönetimlerin,bilim kuruluşlarının bu konuda kolektif bir gayreti yok. Tersine batıl inançsistemlerinin kendi varlıklarını idame ettirmek için tesis ettikleri giriftmüesseseler sesiz çalışmalar ve faal zengin imkanlar var.

Biz Türkler inanç konusuna yakındanvakıf tecrübeli kimseleriz. Orta Asya, Çin, Hint dinlerini yakında izlemiş,Yahudiliği, Hıristiyanlığı iyi tanımış, İslam'ı en orijinal kaynaklarından tamöğrenmiş yüzyıllarca müslümanca yaşamış, bize sağladığı sonuçları tarih içindegörmüşüz. İlme, mantığa, tarihe, tecrübeye, görgüye dayanarak biliyoruz kiİslam, doğru, tutarlı, dengeli, faydalı, doyurucu, sevimli ve güzeldir.Uyguladığımız zaman ruhen rahat ve huzurlu, bedenen temiz ve sıhhatli, kalbenemin ve mutmain, fikren doğru ve haklı, ahlaken iyi ve faziletli, işte olumluve verimli, ticarette dürüst ve karlı, öğrencilikte saygılı ve başarılı,askerlikte adaletli ve cesaretli, toplulukta itaatli ve düzenli ailede geçimlive mutlu, devlette güçlü ve kuvvetli oluyoruz.

Başka dinlere ve milletleremensup kimseler de, aydınlar, bilginler, araştırıcılar, yazanlar, filozoflar,hatta papazlar, misyonerler, hahamlar dahi inceledikleri zaman İslam'ıbeğeniyor, müslüman oluyorlar. Demek ki biz haklıyız, hak yoldayız. O halde enönde gelen ilim meselemiz; en mühim, en verimli, en faydalı, en doğru ve enbaşta yapılması gereken faaliyetimiz, müntesibi bulunduğumuz bu gerçek ve yücedininin, bu saf ve temiz imanın avantajlarını haklılığını, güzelliğini tüminsanlara anlatmak, çağların dini İslam'ı çağmıza öğretmek, yeryüzüne yaymak,her şeye hakim kılmaktır. Bu ulvi gaye var gücümüzle çalışmalıyız.

Tıpkı temiz ecdadımızın yaptığı gibi.

Buköşenin içeriği  KUR’AN’IN ANLAMIYLABULUŞMAK  PLATFORMU tarafındanhazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin  Hazırladığı Feyzü'lFurkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali’nden alınmıştır.   Ayet meallerinin tamamına www.kuranimiz.net, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.