Hira Efe'nin umudu Başbakan'da

Hira Efe'nin umudu Başbakan'da

Yayınlanma:
Güncelleme: 06 Şubat 2017 11:37
Hira Efe'nin umudu Başbakan'da

Adana'da doğuştan bağışıklık yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle 15 yaşında olmasına rağmen 7 yaşında gibi görünen, boyu 120 santim, kilosu 18 kilo olan Hira Efe Akça, çok sevdiği okula gidebilmek, futbol oynayabilmek, sokağa çıkabilmek için Başbakan Binali Yıldırım'dan ilik nakli için yardım istiyor.

Fatma Akça (45) 1998 yılında bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan Asman Akça (48) ile evlendi. Evlendikten 3 yıl sonra Fatma Akça hamile kaldı. Akça'nın hamileliği çok kötü geçince beslenme problemi yaşadı. Herkes hamilelik döneminde kilo alırken Akça 10 kilo verdi. 

Çiftin 2002 yılında Hira Efe Akça ismini verdikleri bir çocukları dünyaya geldi. Doğduğunda 3 kilo 800 gram olan Hira Efe Akça, dünyaya geldikten sora hızla kilo vermeye başladı. Bunun üzerine aile doktora gitti. Ancak çocuğun kilo vermesine ve ishal sorununa bir çözüm bulunamadı. Bunun üzerine bebek 4 aylık olduğunda aile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvurdu. 

Burada yapılan tahlil ve tetkikler sonucunda Hira Efe Akça'ya bağışıklık yetmezliği teşhisi kondu. Teşhisin ardından tedavi dönemi başladı. Ancak Akça sürekli hastanede yatması, ayda bir kez iğne yapılmasına rağmen rahatsızlığına bağlı olarak başka rahatsızlıklar da başladı. Çocukta pamukçu denilen rahatsızlık baş gösterirken bu hastalık bütün organlarına sıçradı. Gelişme geriliği, kemik erimesi, astım başladı. Gelişme geriliği nedeniyle 15 yaşında olmasına rağmen 6-7 yaşındaki bir çocuk gibi, boyu 120 santim, kilosu ise 18. Hastalığı nedeniyle 3 yaşındayken 17 dişi çekildi. 15 yaşına kadar 7 kez endoskopi ve konoloskopi oldu.

 

 

"Okulu bırakmak zorunda kaldı"

Sürekli tedavi olmasına rağmen bir türlü sağlığına kavuşmayan Hira Efe Akça, çok sevdiği okulu da bırakmak zorunda kaldı. Çünkü artık sokağa çıkmaya, okula gitmeye yürümeye bile gücü kalmamıştı. 6. sınıfta okulu bırakan Akça'nın sağlık durumu gittikçe bozulunca doktorlar tek kurtuluşun ilik naklinin olduğunu ve iliğin yüzde 100 uyması gerektiğini söyledi. Akça ailesi birinci derece akrabalar uygun iliğin bulunması için hastanede kan verdi ancak şu ana kadar uygun ilik bulunamadı.

Yakınlarından ilik bulunamayınca anne Fatma Akça, geçtiğimiz cuma günü Başbakan Binali Yıldırım'ın Adana'da cuma namazını kılacağını duyunca hem yardım istemek hem de çok sevdiği Başbakanı görmek için Hasan Gülek Camii'ne çocuğuyla birlikte geldi. Hira Efe Akça hastalığı nedeniyle boyu küçük olduğu ve gücü olmadığı için polis bariyerlerinden Başbakan Yıldırım'ı görebilmek için kasanın üzerine çıktı. Akça, saatlerce Başbakanı görebilmek için bekledi. Başbakan Yıldırım ise cami çıkışı vatandaşların yanına geldi. Bu sırada Başbakana sevgi seli olunca anne Akça, Başbakan ile görüşüp derdini anlatamadı. Ancak Hira Efe Akça çok sevdiği Başbakan Yıldırım ile fotoğraf çektirme imkanı buldu.

"Oğlum tedaviye yanıt vermedi tek çare ilik nakli"

Fatma Akça oğlunun tedaviye yanıt vermediğini ve doktorların da ilik nakli gerektiğini söylediğini belirterek, "Şu anda umudumuz ilik naklinde. Oğlum 15 yaşında. Son yaptığımız ölçümlere göre boyu 120 santim, kilosu 18. Kilo almadığı gibi oğlumun devamlı ishal sorunu var. Devamlı hasta ve sürekli hastanelerdeyiz. Hastalığı nedeniyle oğlum son 2 yıldır okula gidemiyor. Başka çocuğum yok. İkinci çocukta da aynı sorunlarla karşılaşınca henüz anne karnındayken hamileliğimi sonlandırdık" dedi.

Oğlunun her gün gözlerinin önünde erimesine çok üzüldüğüne dikkat çeken Akça şunları kaydetti:
"Bir anne için çok zor ve acı verici bir durum bu. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Doktorlar, ‘ilik nakli’ yapılması gerektiğini söylüyorlar ama ilik nakli için de yüzde 100’lük bir uyum gerekiyor. Şu ana kadar da aile ve yakın akrabalar arasında uygun iliği bulamadık. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Adana’ya geldiğinde onunla konuşmak, oğlumun durumunu anlatarak, ondan yardım istemek için namaz kılacağı caminin önüne gelmiştim. Ancak kalabalık nedeniyle kendisine ulaşamadık, derdimizi anlatamadık. Bir türlü nasip olmadı. Eğer kendisiyle bağlantı kurup da konuşabilme fırsatım olsaydı; ona oğlumun durumuna el atmasını isterdim. İlik nakli için uygun donörün bir an önce bulunması gerekli naklin de zaman kaybedilmeden yapılmasını isterdim. Oğlumun durumu zor ve kritik bir noktada. Çünkü artık tedaviye cevap vermiyor. Uygun iliğin bulunamaması gibi bir durumu düşünmek dahi istemiyorum. Durumu kötü ve her gün daha da kötüleşiyor."

"Okula giden arkadaşlarımı görünce üzülüyorum

Hira Efe Akça ise ilik naklinden gelecek müjdeli haberi beklediğini ifade ederek, "Ben de okula gitmek istiyorum. Çünkü evde çok sıkılıyorum dışarı da çıkamıyorum, sürekli bir halsizlik var üzerimde. Okula giden arkadaşlarımı gördüğümde üzülüyorum. Onlarla olan anılarımı hatırlayıp da üzülüyorum. Annem benim hep avukat olmamı istiyor ama ben henüz ne olmak istediğime karar vermedim" dedi.

"Yaşıtlarım gibi özgürce sokakta koşup oynamak istiyorum"

Hira Efe Akça, hastalığı nedeniyle yapmak istediği ama yapamadığı birçok şey olduğunu belirterek, "Yaşıtlarım gibi sokakta özgürce koşup oynayamıyorum. Astımım var. Futbolu çok seviyorum ama hastalığım nedeniyle oynayamıyorum. Bu durum beni çok üzüyor. Bazen pencereden sokakta koşup oynayan arkadaşlarımı gördüğümde hüzünlenip üzülüyorum. Ben de onların yanında olup, çocukluğumu doyasıya yaşamak istiyorum. Sağlığım yerinde olsaydı önce okulumu bitirmek, sonra da sokakta doya doya oyun oynamak isterdim" diye konuştu.

Podolski hayranı

Hira Efe Akça, Galatasaray fanatiği olduğunu, Lukas Podolski'yi çok sevdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Her çocuk gibi benim de hayalim en sevdiğim futbolcuyla birlikte vakit geçirmek. Onun giydiği formayı giymek isterdim. Onu tribünde izlemek ve maçtan önce kısa süreliğine de olsa sohbet etmek, ondan imza almayı çok isterim."

"Başbakanımızı görebilmek için kasa üzerinde bekledim"

Akça, "Başbakanımız Binali Yıldırım ile görüşüp, hastalığımı ona anlatmak ve uygun iliğin bulunması için kendisinin bana yardımcı olmasını istiyordum. Ancak kalabalık nedeniyle kendisiyle görüşme fırsatımız olmadı. Kendisiyle görüşme fırsatım olsaydı bana uygun bir ilik bulunması için yardımcı olmasını isterdim. Başka da hiçbir şey istemiyorum. Benim tek isteğim yeniden sağlığıma kavuşmak. Yorgundum, erken kalktığım için başım dönüyordu. Oradaki polis bariyerine tutunabilmek ve vücudumun dengesini sağlayabilmek için kasanın üzerine çıktım. Bir de boyum kısaydı ve beni görebilmesi için kasanın üzerine çıktım" dedi. 

KAYNAK: İha

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.