Tam bağımsız ekonomi için yerli ve milli duruş

Türkiye’nin tarihin en büyük ekonomi saldırısına maruz kaldığını belirten Anatomi Sağlık Ürünleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Onaran, tam bağımsız ekonominin yerli ve milli duruşla gerçekleşeceğini söyledi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 02 Kasım 2018 14:19
Tam bağımsız ekonomi için yerli ve milli duruş

Sorularımıza yanıtlar veren Onaran; “devletimizin ve iş adamlarımızın ortaklığıyla ekonomik ateşin yayılmasını durdurduk” dedi.

Türkiye uluslararası bir ekonomik saldırıya maruz kalmış durumda, ülke zor bir dönemden geçiyor içinde bulunduğumuz durumu nasıl değerlendirirsiniz? Kısa vade de aşılacak bir durum mu?

Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik saldırısına maruz kalmıştır. Bu karşı karşıya kaldığımız saldırıyı bertaraf etmek için ekonomi yönteminin finans ve bankacılık sektörüyle birlikte reel sektörü de kapsayan düzenlemeler hayata geçirilmesiyle sağlam ve süreklilik arz eden önlemler alınmıştır. Bu da iş dünyasında memnuniyetle karşılanmıştır. Bu zor süreçte devletimin önlemler alması yeterli midir? Değildir. İş dünyası da üretim ve ihracattan asla vazgeçmemelidir. Başta dediğim gibi tarihin en büyük ekonomik saldırısına maruz kaldık. Buradan daha güçlü, daha dinamik ve tam bağımsız bir ekonomi olarak çıkmak bizim elimizde. Bu nasıl gerçekleşir? Yerli ve milli duruşla gerçekleşir. Örnek verecek olursak; yerli üretim ve yerli üretime sahip çıkan milli düşünceler. Örnek vermek isterim ki; Bizler ilkokul da, yerli malı haftası yapılırdı halen de devam ettiğini biliyorum. Ama o zamanlar bunun önemini, anlamını idrak ettirecek örnek ve anlatım yoktu. Şimdi geldiğim noktada ne kadar önemli, ne kadar hayati bir anlamının olduğunun farkına vardım. Eğer sağlam bir ekonomi ve dünyanın ilk 5.ekonomisinden biri olmak istiyorsak üretim yapmamız lazım. Bununla birlikte olur mu? Hayır! Milli duygularla yetişmiş, yetiştirilmiş; fasulyeyle pirinçle değil, katma değeri yüksek, üretilmeyeni üretmekle hedeflenen nesiller yetiştirilsin ki bizler gibi 25 yıl sonra önemini idrak etmesin. Bu içinde bulunduğumuz durum, devletimizin ve iş adamlarımızın ortaklığıyla yürüttüğü çalışmalar sayesinde ekonomik ateşin yayılmasını durdurduk. Ateşi söndürmemiz biraz daha zaman alacaktır. Bu şuan Türkiye’mizin gerçeğidir.

k3-077.jpg

Sağlık alanında yerli üretim yapan Türkiye’de 6 firmadan birisiniz. Bu durum Kahramanmaraş ve ülke ekonomisi için büyük kazanım. Dövizdeki kur dalgalanmalarından sektör nasıl etkilendi?

Sağlıkta başlangıcımız ilk bayilik sistemi anlayışımızdı. Sonra bayiliğini yaptığımız ürünlerin %90‘nının ithal olarak geldiğini tespit ederek ikinci aşamaya yerli ithalata başlamaya karar verdik. Bu süreçte büyüyerek bayi ağlarımızı oluşturduk. Üçüncü aşamamız üretim yapma kararımızdır. Bu kararla birlikte üretilmeyeni üretmek ve bunu en iyi şekilde, en kaliteli şekilde imalatını yapıp iç pazara sunmaktı. Geldiğimiz aşamada bunu başardık. Kaliteli mi peki? Şöyle özetleyeyim size; Türklerde yapmış , hakkını vermiş dedirttik ve dedirtmeye devam edeceğiz inşallah. Bu arada şu soruyla, şu seslenişle karşılaştık hep. Sizinle de paylaşmak istedim. Alım satım dururken bu kadar yatırıma, bu kadar strese, sıkıntıya girmeye ne gerek var’’ diyenler oldu. Benim cevabım netti. Çünkü bir hayalim vardı ithalatı ihracata çevirme. Ben bugün çok şükür bunu gerçekleştirdim. Şu anda Türkiye’nin 6.büyük robotik üretimine sahipsek bu yüzden. Kararlılık, mücadele, emek ve en önemlisi milli duruş. Biz Türkiye’nin 6.büyük üretim tesisiysek bilin ki yaradanımın izniyle bunu bir numara yapacağız. Geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır. Kur dalgalanmalarına gelince illa ki etkilenmeyen kalmamıştır. Ama şunu açıkça söylemem gerekirse alım satımcılar daha çok etkilenmiştir ve çoğu bitme noktasına gelmiştir. Biz üreticiler yani üretilmeyeni üretenler, karlarından feragat etmiş ve üretime devam etmeyi seçmiştir. Diğerleri nasıl bir yön seçmiştir diyeceksiniz? Firma işine değil toprağa, gayrimenkule yatırdıkları için sıcak para arayışına girmiş alım satımcıların durumuna düşmekten kurtulamamışlardır. Yani özetle iş adamı anlamına uygun olanda işine yatırım yapmasıdır. Bu krizden yara alıp çıkanda bizler olacağız. Peki ne yarası? Mademki bu kadar hazırlıksızsınız diyeceksiniz? Dünyanın en büyük kur oyunundan geçiyoruz. İlla ki yara almadan çıkmak mümkün değildir. Ama çıktığımızda da o aldığımız yara bize geleceğimiz için rehberlik edecektir. Nasıl? Tecrübe ders çıkartmayla bizi 2023 hedeflerimize daha sağlam ulaştıracaktır inşallah.

k2-136.jpg

Bu dönemdeki en önemli mesajın; Ülkeye, şehre, ekonomiye sahip çıkmak adına birlik olunması gerektiğini söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir?

Devletimiz, bizlere mesajında çok net iletmiştir. Saflarımızı sık tutup birlik olup mücadeleden pes etmeden moralimizi, istikrarımızı bozmadan devam mesajı vermiştir. Bu nasıl mümkün olur ki diyenlere benim de cevabım şöyledir. Ticaretin her noktasını kapsayan her tür meslek hizmeti yapan sanayicisi, tüccarı, iş adamı ticari kepenk indirmek yerine banka faizlerine tamah etmek yerine dolarda alım satım yapmak yerine Türk lirası sattığı ürünleri dolara çevirmek yerine en zor olanı seçip Türk liramızı ve iş yerlerimize, çalışanlarımıza sahip çıkarak mücadele etmeyi ,bedel ödemeyi tercih edersek inanın ki ülkemize , şehrimize , ekonomimize sahip çıkmak adına gereken her şey yapılmış olacaktır. Bedel ödemeden hayat bize zaten hiçbir şey vermez.

k1-189.jpg

Kurda ki dalgalanmalar hayatımızda birçok şeyi etkiledi, kamu ve bireyler tasarrufu aklına getirip harcamalarını kontrol etmeli mi?

Kurda ki dalgalanmalar hayatımızı etkiledi, evet. Asıl etkileyen kur değil. Bizi etkileyen tüketim lüks, israf ,üretmemek. üretileni de almayarak biz bugünlere geldik ve bu kriz lafına da kurda ki dalgalanma adını koyduk. Soruyorum şimdi kendim dahil herkese. Biz ne zaman bu kadar lükse, gösterişe en önemlisi Türkiye’mizde üretilen ürünleri beğenmeyecek kadar zenginleştik. Kurtuluşumuz; İsraftan kaçınmak, dolar yerine Türk lirasına sahip çıkmak, yerli üretim tercih etme ve üretim üretim beyler! Bakın o zaman kurda dalgalanma seni beni ülkemi bu kadar meşgul eder mi bir daha.

Ülkemizde, siyasetteki istikrar ile ekonomideki istikrar eşdeğer gidiyor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın duruşu ve izlediği yol Türkiye ekonomisini güçlü kılıyor mu?

Siyasetin ekonomi istikrarını ben örneklerle anlatayım; Bizler 2004 yılından bu yana ar-ge yapan, üretim yapan, sanayileşmeye, üretilmeyeni üretmeye yoğunlaştık. Eğer siyasi istikrar, siyasi zeka olmasaydı biz bu kadar çabuk, bu kadar hızlı sanayileşme yapamazdık. Ekonomik rahatlığımızın daha eski yıllarda da olduğunu ama siyasi istikrarsızlık sebebiyle bizler yatırımdan, bizler üretimden hep geri çekildik.2004 yılından bu yana bırakın sanayileşmeyi ar-ge’ler yapar olduk, teknoloji üretir olduk, 10 yıllık plan büyüme hedefleri koyar olduk. Bu neyi gösteriyor ; tek başına ekonominin yetersiz olduğunu ama ekonomiyle siyasi istikrarın birleşmesi sonucunda bizim büyüdüğümüz ve ilk on ekonomi sıralamamıza adımızı yazdıracağımızı hedef belirliyoruz. Bana bu 16 yıl içerisinde büyümeyi, ar-ge yapmayı ve üretilmeyeni üretmemi sağladığı için Recep Tayyip Erdoğan ve devletimin bekasına şükranlarımızı, minnettarlığımı sunarım.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.