Ekonomi özel sayımızda sorularımızı yanıtlayan Beşen, “Tasarruf etmek yalnızca kriz zamanlarında değil hayatın her anında önemlidir” mesajını verdi.

Türkiye uluslararası bir ekonomik saldırıya maruz kalmış durumda, ülke zor bir dönemden geçiyor içinde bulunduğumuz durumu nasıl değerlendirirsiniz. Kısa vadede aşılacak bir durum mu?

16 yıldan bu yana Ülkemizi tek başına yöneten AK Parti iktidarlarında çok önemli hizmetler ve reformlar yapıldı. Gerek Ülkemizin bulunduğu konum gerekse ileriye dönük ortaya koyduğu hedefler birilerini nasıl rahatsız etmiş olmalı ki, üzerimize oynanan geçmişteki hain planlara, bir yenisi eklenerek dolar kuru üzerinden ekonomik saldırı başlatıldı. Hükümetimizin almış olduğu ciddi ekonomik tedbirler sayesinde kriz kontrol altına alınmaya başlanmış ve sürecin her anı takip edilerek piyasa şartlarına göre planların devreye konulduğu memnuniyetle takip etmekteyiz. Bu sürecin tahribatının giderilmesi biraz daha zaman alacak gibi gözüküyor ama her alanda olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanının duruşu ve izlediği yol ile sıkıntılardan ülkemiz güçlenerek çıkacaktır.

Dövizdeki kur dalgalanmalarından şehir ekonomisi nasıl etkilendi? Şehrin lokomotifi tekstil sektörü, tekstilcimiz zor günler geçiriyor mu?

Tabi ki süreç hemen hemen her sektörü etkilediği gibi tekstil sektöründe etkiliyor. İç piyasadaki gerek arz talep dengesi, gerekse fiyatların tutturulamaması ve en önemlisi ödemeler dengesinin sağlıklı olmaması sektörü etkilemektedir. Buna rağmen Kahramanmaraş sanayicisi bu sıkıntılı süreci ihracata yoğunlaşarak aşmaya çalışmaktadır. Şehrimizin sanayicisi krizler konusunda uzmanlaşmış her geçen gün güçlenerek yatırımlara devam etmektedir.

Bu dönemdeki en önemli mesajın; Ülkeye, şehre, ekonomiye sahip çıkmak adına birlik olunması gerektiği söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir?

Kesinlikle bu söylemi çok doğru buluyorum. Türkiye bizim anavatanımızdır. Bizim başka Ülkemiz ve gidecek bir yerimiz yoktur. Hepimiz tüm kazanımlarımızı azı ve çoğu ile bu topraklardan elde ettik. Şimdi bizlere düşen en büyük görev, bu coğrafyada yaşayarak geleceğimizi en güzel şekilde inşa etmek, yarınları her anlamda daha yaşanabilir bir ülke haline getirip, çocuklarımıza aydınlık bir geleceği hazırlamak için, önce doğup büyüdüğümüz şehrimize ve her karış toprağında aziz şehitlerimizin kanı olan Yurdumuza karşı sorumluluk bilinci ile hareket ederek birlik ve beraberlik içerisinde çalışıp üretmeye gayret etmeliyiz.

Kurdaki dalgalanmalar hayatımızda birçok şeyi etkiledi, kamu ve bireyler tasarrufu aklına getirip harcamalarını kontrol etmeli mi?

AK Parti hükümetlerinden önce eskiler çok iyi bilir ki, bugün bize döviz üzerinde yaşatılmaya çalışılan ekonomik krizi, 16 yıl önce genellikle Ülkemizi Yönetenlerin yanlış kararları nedeni ile sürekli yaşadığımız bir gerçekti. Dolayısı ile hepimiz iyi günlerin ardında bazen de kötü günlerin geleceğini buna göre tedbirler almamız gerektiğini düşünüyorum. Tasarruf etmek yalnızca kriz zamanlarında değil hayatın her anında önemlidir. Özellikle bugün, her birey gelir ve giderini iyi ayarlamalı, yine aynı şekilde Kamuda da Maliye ve Hazine Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın ifade ettiği gibi ciddi tasarruf tedbirlerine ve israfa yol açacak harcamalara engel olunmalıdır. Çünkü vatandaş haklı olarak kendi kemer sıkarken aynı hassasiyeti tüm kamu kurumlarında da görmek istemektedir.

Ülkemizde, siyasetteki istikrar ile ekonomideki istikrar eşdeğer gidiyor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın duruşu ve izlediği yol Türkiye ekonomisini güçlü kılıyor mu?

16 yıldan önceki “hasta adam “ Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Liderliğinde uygulanan siyasal, ekonomik ve sosyal anlamda alınan kararlarla ayağa kalkmış, Ülkemiz baştan aşağı yenilenmiş, hepimiz Ülkesi, Bayrağı ve Lideri ile gurur duyulan, güçlü bir Ülke vatandaşı olmanın mutluluğunu yaşamaktadır. Cumhurbaşkanımızın, her türlü zorluğa karşı dik duruşu ve kararlılığı bize hep umut olmuştur. İnşallah yarınlarımızda her günümüzden daha aydınlık olacaktır.

Şehrin siyasi temsiliyetinde AK Parti Genel Başkan yardımcılarından Mahir ÜNAL ülkemiz ve şehrimiz için büyük bir kazanım, iş adamları olarak şehir ekonomisinin daha çok gelişmesi adına, Mahir ÜNAL başkanlığında siyasetçiler ile karşılaşılan sorunların daha kolay aşılması, teşviklerin artması, güncellenmesi gibi konularla ilgili toplantı yapılıyor mu, yapılmalı mı, bu konuda karşılıklı bir dayanışma var mı yada olmalı mı?

Mahir Ünal isminin Kahramanmaraş için bir şans olduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Sayın Ünal, AK Partinin Tanıtım ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstleniyor. Büyük kongre öncesi de Parti sözcülüğü görevini de ifa etmekte idi. Çok yoğun Parti programlarına rağmen her zaman Kahramanmaraş’ın sorunlarına duyarlılık gösteren, istediğimiz zaman bizlerle bir araya gelip sorunlarımızı rahat bir şekilde tartışabildiğimiz vekilimizdir. Her dönem gibi bu dönem de uyum içerisinde çalışan Milletvekillerimiz Şehrimizin sorunlarının çözümü noktasında gayretleri çok önemlidir. Tabiki Genel Başkan Yardımcımız ve Milletvekillerimizi verimli olarak çalışmalarını sağlamak bizlerin ortaya koyacağı projelerle mümkündür. Tüm STK’lar Şehrimizin öncelikle sorunlarını tespit edip yine bunların çözümü noktasında milletvekillerimizle birlikte uyum içerisinde çalışmalıyız. Kısaca biz mutfakta iyi hazırlanmalıyız çünkü Vekillerimizi hareketlendirecek olan bizlerin ortaya koyacağı talep ve projelerdir.

Hükümetten beklentileriniz nelerdir?

24 Haziran seçimlerinde milletimiz Cumhur İttifakını benimsemiş ve Ülkemizin hayrına olacak yeni bir Yönetim şekline onay vermiştir. Hal böyle olunca Halkımızın Başkanlık sisteminden büyük beklentileri bulunmaktadır. Bürokraside hızlı bir yapılanmanın bürokratik engellerin azaltılarak hızlı karar mercilerinin sağlanması, tamamen üretim ekonomisini desteleyen kararların alınması, çok ciddi kısa, orta ve uzun vadede Tarım ve hayvancılık politikalarının belirlenmesi, Mesleki eğitimlere daha da önem verilmesi ve teşvik edilmesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın da en hassasiyet gösterdiği faiz belasının en kısa sürede makul seviyelere çekilmesi piyasalara olumlu yansıyacak en önemli faktördür. Bu zor günlerimizde Hükümetimizin tüm kamudaki giderleri tek elden kontrol altına alması çok önemli buluyorum.

Sigorta şirketleri son zamanlarda geniş bir kitlenin dikkatini çekerek her geçen gün müşteri sayılarını arttırıyor son dalgalanmalardan sonra fiyat politikalarında bir artış veya bir daralma oldu mu?

Maalesef eski Türkiye’deki enflasyon canavarını özleyenler Dövizdeki dalgalanmayı fırsat bilerek her kaleme yapılan zamlara rağmen (Elektrik, doğalgaz ve petrol ürünlerindeki artıştan dolayı kaçınılmaz olanlar hariç) Sigorta sektöründe primlere yansıyan önemli bir artış bulunmamaktadır. Sigortacılık sektörü Türkiye'de güvenli bir şekilde büyüyerek yoluna devam etmektedir. Tabi ki böyle kriz dönemlerinde sigortanın önemi daha da artmakta olup “keşke” dememek için sigortalı yaşamı önemsemeye özen göstermeliyiz.