Başbakan Binali Yıldırım, Deniz Baykal’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yüzde 49’un adayı olabileceği yönündeki açıklamasıyla ilgili “Hayır kampanyası yapanlar doğrusu artık ‘evet’ çıktığına demek ki tam kani olmuşlar. Şimdi ‘hayır’ grubunun adayı kim olacak, makam dağıtma faslına geçmişler. Bu, iyi bir gelişmedir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Moldova’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Başbakan Yıldırım, Moldova’ya yapacağı ziyaretin, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 25. yılı ve Türkiye’den Moldova’ya başbakan düzeyindeki ilk resmi ziyaret olması açısından önem taşıdığını dile getirdi. Ziyaretinin ikinci gününde Komrat’ta düzenlenecek 4’üncü Dünya Gökoğuz Kongresi’ne katılacağını aktaran Yıldırım, gerek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) gerekse Türk müteşebbisleri tarafından yapılan çeşitli eserlerin açılışını gerçekleştireceğini ifade etti.

“Hayır kampanyası yapanlar ‘evet’ çıktığına kani olmuşlar

Bir gazetecinin, “Sayın Deniz Baykal’dan ‘Referandum sonrasında hayır cephesinde yüzde 49’un adayı eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olabilir.’ diye bir çıkış geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bu partiden ayrılıp da iflah olan görmedim’ açıklaması geldi. Sayın Abdullah Gül de bugün bir açıklama yapacak, o bekleniyor. Yeni parti iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Yıldırım, “Hayır kampanyası yapanlar doğrusu artık ‘evet’ çıktığına demek ki tam kani olmuşlar, şimdi hayır grubunun kim aday olacak, makam dağıtma faslına geçmişler. Bu iyi bir gelişme” karşılığını verdi.

Yıldırım, buna karşın daha günü gelmeden kimin nereye aday olacağı arayışına girmenin, hem millete karşı bir nezaketsizlik olduğunu hem de birinin bir başkasına makam ikramının demokrasiye çok uymadığını dile getirerek, “Ama söylediği sözün içinde doğru olan bir şey var. Hayır kaybetmiş, evet kazanmıştır. Dolayısıyla bu halk oylamasının sonucu bir kez daha onlar tarafından da tescil edilmiş” diye konuştu.

“BEN YOKUM DEMEK MİLLETE SAYGISIZLIK ANLAMINA GELİR”

Yıldırım, memleketin önünde birçok iş bulunduğunu belirterek şunları kaydetti: “Benim çağrım Sayın ana muhalefet partisi liderine, Mecliste arkadaşları katılsın, gerekli çalışmalarda yer alsınlar. Çünkü milletvekilleri Meclisteki yasalar, Mecliste vatandaşın ihtiyacı olan işleri görmek için seçti, onun için görevlendirildi. Boykot yapmak, bizim üniversite yıllarımızda zaman zaman dersleri boykot yapardık çeşitli nedenlerle artık o yıllar çok geride kaldı. Milletvekili sorumluluğuna sahip olarak görevini icra etmeli ve parti genel başkanları da buna imkân tanımalıdır. Çünkü orası milletin evidir. Milletin işlerinin görüleceği yerde ‘ben yokum’ demek millete, vekâlet verenlere saygısızlık anlamına gelir. Bizim çağrımız, 2019 seçimleriyle yürürlüğe girecek yeni sisteme uygun her türlü düzenlemenin Mecliste bütün partilerin katılımıyla geniş kapsamlı görüşülerek, konuşularak yapılması doğrultusundadır. Buna yönelik daha önce çağrımızı yaptık. Tekrarlıyoruz, boykot etmekle katılmamakla hiçbir sonuç alınmaz. Vatandaş, bunları uzaktan sakin bir şekilde izler, günü geldiğinde de herkese hak ettiği cevabı verir”

Moldova Türkİye İkİ dost ülke

KİŞİNEV 

Başbakan Binali Yıldırım, “Moldova ile Türkiye her zaman, iyi günde de zor günde de beraber olmuştur, bundan sonra da beraber olacaktır. Bu ziyareti çok önemsiyoruz.” dedi.

Başbakan Yıldırım ile Moldova Başbakanı Pavel Filip’in 1 saat süren baş başa görüşmesinin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, gösterilen misafirperverlik için Filip’e teşekkür etti.

Moldova’da 2 hafta önce yaşanan sel felaketi nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileten Binali Yıldırım, şöyle konuştu: “Afetten dolayı üzüntünüzü paylaşıyoruz. Dayanışma ve desteğin gereğini yerine getirmeye gayret ediyoruz. En büyük teselli, can kaybı olmaması. Bu ziyareti çok önemsiyoruz. Birincisi bu diplomatik ilişkilerimizin 25’inci yılı. İkincisi, başbakan düzeyinde gerçekleştirilen düzeyde olması ziyarete daha da başka bir önem katıyor. Moldova Türkiye ortak sınırı olmamasına rağmen iki dost ülke.”

Moldova Başbakanı Pavel Filip ise Moldova ile Türkiye’nin diplomatik ilişkilerin tesisinin 25’inci yılında olduğunu hatırlatarak, iki ülke ilişkilerinin bugün gelinen noktada hem siyasi hem de ekonomik anlamda mükemmel bir durumda olduğunu kaydetti.

İş konseyi toplantısı ile zaten güzel olan ilişkilerin daha da ileriye gideceğini ifade eden Filip, “Temin ederim ki biz her zaman açık olacağız. Moldova, Türkiye’nin dostudur. Moldova Cumhuriyeti aynı şekilde dostlarına minnettarlığını göstermesini bilen bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti bizim dostumuzdur ve dostlar birbirini zor zamanlarda tanır. Doğal afet sonrasında Türkiye’den 100 bin avro maddi destek geldi. Bunun için gerçekten minnettarız.” ifadelerini kullandı.

FETÖ İLE MÜCADELE SÜRÜYOR

Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin hukuk çerçevesinde devam ettiğini belirterek, “Biz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra işi yargıya havale ettik. Bundan sonra iş yargının. Yargı hangi yönde, nasıl karar verirse o karar tecelli edecek. O bakımdan tahliyeler oluyor, tekrar gözaltılar oluyor. Suçluları tespit edip adalete teslim ettikten sonra bizim alanımız orada duruyor. Ondan sonra yargının alanı başlıyor ve yargı gereğini yapıyor. Tabii ki isimler üzerinden yorum yapmak yanlış olur.” dedi.

Dost ülkelerin iyi ve zor günde beraber hareket ettiğini, sevincin paylaştıkça artacağını, üzüntünün de paylaştıkça azalacağını vurgulayan Yıldırım, “Her ne kadar ortak sınırımız olmasa da bizi birbirimize bağlayan bağlarımız var, Karadeniz var, Gökoğuz halkı var. Gökoğuz halkı Türkiye-Moldova arasındaki köprülerin gelişmesi için çok önemli katkı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Moldova ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bu ziyaretle yeni boyut kazanacağını, iki ülkenin, diplomatik ilişkilerinin tesisinin 25. yılında olduğunu söyledi. Yıldırım, 400 milyon dolarlık ticaret hacminin 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

MOLDOVA’YA FETÖ TEŞEKKÜRÜ

Yıldırım, Moldova’nın, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi karşısında hemen tepki vermesini, Türkiye’nin demokrasisi ve hükümeti yanında yer almasını takdirle karşıladıklarını da vurguladı.