Zabun; “Ekonomi ve siyaset iç içedir”

Kahramanmaraş Ticaret Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Zabun, ekonomi özel sayımıza ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 02 Kasım 2018 15:16
Zabun; “Ekonomi ve siyaset iç içedir”

Zabun; “Kahramanmaraş olarak aktif büyüklüğümüz 47 milyar liranın üzerinde” ifadelerine yer verdi.

Türkiye uluslararası bir ekonomik saldırıya maruz kalmış durumda, ülke zor bir dönemden geçiyor içinde bulunduğumuz durumu nasıl değerlendirirsiniz. Kısa vadede aşılacak bir durum mu?

Bu konu oldukça derin bir konu. 1970’lerin sonlarında Türkiye’nin dış ödemeler dengesinde oluşan tıkanma ve küreselleşme sürecine paralel olarak artan uluslararası rekabet ortamında içe dönük ithal ikameci kalkınma stratejisinden, dışa açık, ihracata dayalı kalkınma stratejisine geçiş yaşandı. Öte yanda, ülkemizin piyasa ekonomisinin temellerini attığı 2000li yıllarda yaşanan küresel gelişmeler muhafazakar bir ekonomi yaklaşımının, içe dönük kalkınma politikasının yeniden filizlenmesine neden oldu.

İkinci dünya savaşıyla birlikte liderlik koltuğuna oturan ABD, bütün dünyaya serbest piyasanın, serbest ticaretin ve sermaye hareketlerinin serbestliğinin tozpembe güzelliğini anlatıyor ve IMF, DTÖ gibi bu akımın en güçlü kurumlarına bu filmde en önemli rolü veriyordu. İngiltere’nin Brexit adı verilen AB’den ayrılma kararından sonra, dünyaya ikinci büyük şoku yaşatarak ABD Başkanı seçilen Donald Trump ile birlikte bu görünüm değişmeye başladı. Trump, ABD’nin alışılmış politikalarında ciddi değişiklikler yapacağını, kampanyasının daha ilk günlerinde duyurmuştu. Ekonomi politikasına ilişkin olarak yaptığı açıklamalar ABD’nin serbest ticarete değil korumacılık politikasına yöneldiğini açıkça gösteriyor. Düne kadar serbest ticaretin ve kapitalizmin lideri olan ABD bugün korumacılığı savunuyor, düne kadar kapitalizmin en sert düşmanı olan Çin ise serbest ticareti ve kapitalizmi savunuyor. Bunun anlamı şu: Doğu, ekonominin en önemli kanallarını ele geçirdikçe, batı medeniyetleri içe kapanmaya başladı. Bu, büyük bir küresel döngünün başladığını, yeni aktörleriyle yeni bir dünya düzeninin oluşmaya başladığını işaret ediyor.

Bugün yaşadığımız, hatta son beş yıldır süregelen olaylara baktığımızda, bu saldırıların temelinde de batı medeniyetinin bu zihniyeti yatıyor. Son koz olan finans silahını kuşanmış durumdalar. Türkiye olarak biz bu günleri mutlaka geride bırakacağız. Bu yeni dünya düzeni içerisinde sürdürülen yarışta, üretimi ve ihracatı temel alan ekonomi politikaları ile güçlü ve küresel aktör Türkiye olma yolunda durmadan ilerlemeliyiz. Biz bunu bir beka meselesi olarak değerlendiriyoruz. Döviz kuru dalgalanmalarına ve enflasyona karşı tek çaremiz daha çok çalışmak ve üretmek.

Dövizdeki kur dalgalanmalarından şehir ekonomisi nasıl etkilendi? Şehrin lokomotifi tekstil sektörü, tekstilcimiz zor günler geçiriyor mu?

Türkiye’nin en güçlü sanayi merkezleri arasında yer alan Kahramanmaraş, bugünkü sıkıntılı ortamda dimdik ayaktadır. İhracatımızda Eylül ayını %20 artışla kapattık. Finansal sektörün en önemli göstergesi olan takipteki alacakların nakdi kredilere oranı bakımından Türkiye’nin en iyi 5. kenti konumundayız. Kahramanmaraş olarak aktif büyüklüğümüz 47 milyar liranın üzerinde. Özel sektör işletmeleri sermaye bakımından oldukça güçlü bir bilançoya sahip.

Tekstil sektörünün en önemli üretim merkezi olan şehrimiz, ihracatta çok önemli bir maliyet avantajına sahip oldu. Kur artışı ile birlikte işçilik ve enerji maliyetleri dolar bazında %25’lere varan ölçüde geriledi. Bu maliyet avantajı ile Uzakdoğu ve Asya ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştık. Bütün bu avantajları iyi kullanarak dış pazarlarda daha sağlam bir konum elde ederek fırsatları iyi değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.

Bu dönemdeki en önemli mesajın; ülkeye, şehre, ekonomiye sahip çıkmak adına birlik olunması gerektiği söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir?

Bizim için başka bir Türkiye yok. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve ne içeriden ne de dışarıdan hiçbir güç onu yıkamayacaktır. İş dünyası olarak, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına hizmet etmeye; yatırım, üretim, istihdam ve ihracata var gücümüzle devam ediyoruz. Ülkeye, şehre, ekonomiye sahip çıkmak, birliğimizi güçlendirmek için çok çalışarak birbirimize destek olmalıyız.

Kurdaki dalgalanmalar hayatımızda birçok şeyi etkiledi, kamu ve bireyler tasarrufu aklına getirip harcamalarını kontrol etmeli mi?

Dış kaynaklı spekülasyonu saymazsak, Türkiye’nin son 30 yıldır devam eden yapısal problemleri var ve dövize olan ihtiyaç her geçen gün artarak devam ediyor. Döviz ihtiyacı iki önemli nedenle artıyor. Birincisi, cari açık. Petrol ithalatı dışında, özellikle imalat sanayiinin ithalatı bu sorunun ana kaynağını oluşturmaya devam ediyor.

İkinci büyük neden ise ülkemizin içinde bulunduğu tasarruf yetersizliği. Tasarrufların yeterli seviyede olmaması veya genel olarak ‘yastık altı’ tabiriyle ünlenen birikimlerin ekonomiye katılamaması, banka ve finans kurumları aracılığı ile ekonomi çarkına dahil olan tasarrufların ise ortalama 3-6 ay gibi kısa vadeli mevduat yapısını oluşturması ve banka kredilerinin ise çok daha fazla vadeye ulaşmasıyla birlikte dış kaynak yani sendikasyona bağımlılığımızı artırmış durumdadır. Bu sorun da, döviz kurunun aşırı değerlenmesiyle birlikte finans sektörünü oldukça zor durumda bıraktığı gibi reel sektörün finansa erişimini de büyük oranda engellemektedir.

Dolayısıyla, bu iki soruna odaklanmak, dünya kalitesinde üretimi ve özellikle ithalatı ikame edebilmenin yollarını aramak, tasarrufları artırmaya yönelik tedbirlerle bu tasarrufun finansal sistem içerisinde değerlendirilmesi bugün hayati öneme sahiptir.

Yatırımlarıyla sadece şehir ekonomisi için değil, ülke ekonomisi için de önemli katkılar sağlayan Kahramanmaraş'taki yatırımcılarımız, iş adamlarımız bugünkü ve benzeri durumlarda yatırımlarını dışarı kaydırmayı düşündü mü, düşünmeli mi, size yansıyan bir durum oldu mu?

Kahramanmaraşlı yatırımcılarımızın şehir dışındaki yatırımları minimum seviyededir. Yatırımların yüzde 99’u şehrimize yapılmıştır. Bugüne kadar hiçbir krizde yatırımlarını dışarı kaydırmayı düşünmedi, bundan sonra da düşünmeyecektir. Yatırımcılarımızın en büyük ideali burada kazandığını yine bu şehre yatırmaktır.

Şehrin siyasi temsilinde Ak Parti Genel Başkan yardımcılarından Mahir ÜNAL ülkemiz ve şehrimiz için büyük bir kazanım, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak şehir ekonomisinin daha çok gelişmesi adına, Mahir ÜNAL başkanlığında siyasetçiler ile karşılaşılan sorunların daha kolay aşılması, teşviklerin artması, güncellenmesi gibi konularla ilgili toplantı yapılıyor mu, yapılmalı mı, bu konuda karşılıklı bir dayanışma var mı ya da olmalı mı?

İş ve siyaset doğal olarak iç içedir. Ekonominin gidişatı veya özel sektörün sorunları ve talepleri konusunda istişare etmek üzere Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mahir Ünal ve tüm milletvekillerimizle bir araya geliyoruz.

Sektörlerin ve ekonominin durumu hakkında bilgi veriyor ve sorunlar için çözüm yolları arıyoruz. Sanayiden turizme hemen her konuda siyasetçilerimizi enforme ediyoruz. Bu bizim en önemli çalışma alanlarımızdan birisidir. Siyasetçilerimiz de bizimle birlikte sorunlara çözüm ararken, büyük bir dayanışma ve işbirliğinin varlığı şehrimizi güçlü kılıyor. Bundan dolayı buradan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mahir Ünal’a, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Sayın Celalettin Güvenç’e ve tüm milletvekillerimize teşekkür etmek istiyorum.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak içinde bulunduğumuz süreçle ilgili oda üyelerine, tedbirler, yapılması gerekenler, sorunların aşılması adına bir çalışma, bilgilendirme oldu mu, varsa neler yapıldı?

Bu konuda özellikle finansal sektöre yönelik Kahramanmaraş ekonomisinin ve sektörlerin durumu hakkında bilgi vererek kaynaklara ulaşımın kolaylaştırılması için çalışmalarda bulunduk. Meclis toplantılarımızda reel sektörün alması gereken önlemler hakkında her ay sürekli olarak yaptığımız bilgilendirmeleri bu defa finansal sektör için gerçekleştirdik.

İşletme sermayesi sorunlarına, kısa vadede bankalarımızın sunacağı çözüm önerileri, limitlerin kur farkı karşısında korunması, firmaların borçlarının uzun vadeye yayılması, finansal kurumlarımızın yapılandırma konusunda daha fazla destek sağlaması, çek karşılığı kullanılan kredilerin teminat açıklarına kolaylık sağlanması, kredi teminat mektuplarında kolaylık sağlanması, faiz dışı kalemlerin komisyon vb. giderlerin düşürülmesi gibi önlemlerin alınması gibi konularda özel sektörün taleplerini ilettik. Bu önlemler alınırsa reel sektör oldukça rahatlayacaktır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.