Siyasi istikrarla büyüyen Türkiye’ye evet

Siyasi istikrarla büyüyen Türkiye’ye evet

Yayınlanma:
Güncelleme: 10 Nisan 2017 13:39
Siyasi istikrarla büyüyen Türkiye’ye evet

İSKUR Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurtul, 16 Nisan Referandumunda Türkiye’nin  geleceğinin oylanacağını belirtti. Kurtul, Türkiye’nin istikrarlı büyümesinin devamı, ülke geleceğinin teminat altına alınması, siyasi istikrar ile birlikte büyüyen güçlü Türkiye’nin önünün açılması için Referandumda sandığa gidilmesi ve yeni sistemin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Kurtul, Türkiye’nin Anayasa Arayış sürecinden bahsederek, Yeni Anayasanın Türkiye’nin ihtiyacı olan Anayasa olduğunu ifade etti.

TÜRKİYE'DE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR MI?

    Toplumumuzun tarihi süreç  içerisinde, ilk anayasa arayışı, 2. Mahmut döneminde 1808 yılında  Sened-i İttifak’la başlar. Devrin Güçlü sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’nın  öncülüğünde  ayanlar ile hükumet ve padişah  arasındaki sözleşme metnine dayanır. İlk anayasal düzenleme  olarak padişah  mührüyle mühürlenerek onaylanmıştır.

     Senet-i İttifak’ın arkasından ,Tanzimat Döneminde  Mustafa Reşit Paşa’nın Gülhane Parkı’nda , gene padişah onaylı Gülhane Hatt-ı Hümayunugelir.

     2. Abdülhamit döneminde  Meclis-i  Mebusan ve Ayan Meclis’i kurulur.  Meşrutiyet dönemi başlar. Kanun-i Esasi kabul edilir.Bir ara meclis kapatılır, tekrar açılır. Bu süreç cumhuriyet dönemine kadar ağır aksak devam eder. Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı  ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti   kurulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi 1924 Anayasası’nı  kabul eder ve anayasal  dönem başlar. Bu süreç

1960 ihtilaline kadar sürer.Bir söyleme göre devrin başbakanı Adnan Menderes Amerika  ile ters düşmeye başlar. Bir sözü;’’ Batıda Beyaz Saray varsa  kuzeyde de Kremlin vardır.’’  Bardağı taşıran son damla olur. Askeri  müdahale gelir. Mevcut anayasa  yürürlükten kaldırılır. Kurucu Meclis anayasa hazırlar. Yeni anayasa  halk oylamasında % 60 oyla yürürlüğe girer.Askerlerden oluşan Milli Birlik Komitesi ve çift meclis vardır. 1971-1973 te  muhtıralarla bir takım değişikliklere uğrar.

     Terör ve anarşinin  had safhaya çıkması, istikrarsızlıklar 1980 ihtilalini getirir. Bir söyleme göre  ,bu müdahalede Amerika’nın  katkısı vardır. O dönemin Yahudi kökenli  Amerikalı diplomat ve dış işleri bakanı  Henry  Kişinger İn  yapılan ihtilalle ilgili olarak;’’ Bizim  çocuklar ihtilal yaptılar.’’ Sözü çok meşhurdur.Kurulan danışma meclisi yeni anayasayı hazırlar ve halk oylamasına sunulur.  1982 Anayasa’sı % 91 oyla  kabul edilir. Bu kabülde Milli Güvenlik Kurulu’nun  açık ve net  etkisi görülür. İlginçtir ,’’Bu  Anayasayı kurşun bile delemez .’’ denilen Anayasa ileri yıllarda  değişikliklerle delik, deşik kevgire  döner. İşte 16 nisanda  halk oylamasıyla  değişikliklerin yapılacağı  Anayasa budur.

Devletin işleyişindeki aksaklıklar,sorunlar çözümlensin diye halk  oylamasına sunuluyor. Aleyhte bir kaşık suda fırtınalar yaratmaya çalışmanın ne yararı var. Aklı selim insanların bu oluşumları düşündüğü zaman  tercihlerin evetten başka olması mümkün mü?‘’ Hafızaibeşer,nisyan ile malüldür.’’  Sözüyle insanların unutkanlığına vurgu yapan sözde  olduğu gibi bizim toplumumuz gereğinden fazla unutkan. Tur üstüne tur bindirilerek  seçilemeyen cumhurbaşkanlığı seçimini , bakanlar kurulu  toplantılarında fırlatılan anayasaları, kaybolan maliye bakanından başbakanın haberinin olmadığı günleri, kadük bırakılan kanunları, otel lobilerinde yapılan milletvekili pazarlıklarını,kayırıcı, koruyucu çıkarılan kanunları nedense hep unutuyoruz. İşte, bunlar  tekrar olmasın diye evet diyoruz.

YENİ SİSTEMİ NEDEN DESTEKLEMELİYİZ?

Yargının tarafsız, bağımsız olması, seçimlerin 5 yılda olması, parlamentodaki milletvekili sayısının büyüyen Türkiye için 600 olması, seçilme yaşının 18 olması, milletvekilleri ve cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılması, cumhurbaşkanının bakanlarını ve yardımcılarını seçmesi, cumhurbaşkanının özel durumlarda  olağan üstü hal ilan etmesi, Hakimler ve savcılar  Yüksek Kurulunun  yeniden yapılanması ,gensoru verilerek meclis çalışmalarını engelleyen gensorunun kaldırılması  gibi hayati önem arz eden değişiklikler  neden yanlış osun?

SON SÖZ

     Doğal olarak bu değişiklikleri 80 milyon insanın  bire bir inceleyip  irdelemesi zor. Fakat, Türk Milletinin sağ duyusu, sezgisi her zaman  doğrudan yana isabetli kararlar verme kabiliyetindedir. Bu oylamada da böyle olacak, kanımca % 70 evet oyu çıkacaktır.

KAYNAK: Maraştanhaber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.